Ana Sayfa / MANŞET / DEMOKRASİ PLATFORMU BİLDİRGESİ

DEMOKRASİ PLATFORMU BİLDİRGESİ

Sayın Akşener, Sayın Kılıçdaroğlu;

AKP ve RTE’nin; halkımıza, devletimize ve ülkemize 20 yıldan fazla bir süredir yaşattığı ahlaki depremin, hukuki depremin, insan hakları depreminin, ekolojik depremin, eğitim depreminin, güvenlik depreminin ve ekonomik depremin arkasından son olarak yaşadığımız jeolojik depremin, yine bu yönetimin erdemsizliğinden, yolsuzluğundan, liyakatsizliğinden dolayı ortaya çıkan korkunç ve çok acı sonuçlarına maruz kaldık.

Ülkemizi, içinde bulunduğu cumhuriyet tarihinin bu en ağır enkazının altından ve bu en ağır krizinden en hızlı ve etkili bir biçimde çıkarmak hepimizin görevidir.

6 Temmuz 2020 tarihinde partisiz ve birleştirici olarak cumhurbaşkanlığına adaylığını koyan bir kişi olarak sizlere ‘Manifesto’ kitabımı göndermiş ve görüşme talebinde bulunmuştum.  3 Kasım 2021 tarihinde ‘TBMM’de Temsil Edilen Muhalefet Partilerimizin Genel ve Eş Başkanlarına Mektup’ başlıklı dokümanımla takip etmemiz gereken bir yol haritası önermiştim. 19 Mayıs 2022 tarihinde ‘İnsanca Yaşamak İçin Atatürk Gibi Düşün’ adlı seçim bildirgemi sizlerle paylaşmıştım. 3 Kasım 2022 tarihinde ‘Demokrasi İçin Birlik Çağrısı’ başlıklı mektubumu sizlere göndermiştim. İki buçuk yıla yaklaşan bu süreç boyunca sizden onlarca kez randevu talep ettim. 2022’nin Kasım ayında, önceden haber vererek, genel merkezlerinizin önünde stant kurdum, sizleri çay içmeye davet ettim. Şu anda okuduğunuz mektup, herhangi bir aksiseda alamadığım bu müktesebatın son belgesidir.

Saygıdeğer genel başkanlar;

Sizlerle paylaştığım kitap, doküman ve mektuplarımda analiz ettiğim sorunların ve getirdiğim çözüm önerilerinin isabeti hususunda, partilerinizin önde gelen isimleri dahil, ülkemizin sorunlarıyla ilgilenen birçok aydın yurtseverden çok olumlu geri dönüşler aldım. Özellikle hazırladığım ‘Türkiye Reform Programı’nın hiç zaman kaybetmeden uygulamaya konulması; ülkemizin fiziken, ahlaken, sosyal, siyasi ve ekonomik olarak yeniden inşa edilmesini sağlamak amacıyla acil bir gereklilik halini almıştır. Mesele, RTE ve AKP’den kurtulmanın çok ötesinde; halkımızın, devletimizin ve ülkemizin geleceği açısından bir var oluş olgusuna dönüşmüştür. Tarihin bu kritik dönemecinde; partilerinizin, çevrenizin, kendinizin değil, milletimizin, devletimizin, ülkemizin menfaatlerini üstün değer olarak görmeniz için size haykırıyorum:

Önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimini birinci turda en az %70 çoğunlukla kazanmalı, tüm muhalefet partileri olarak en az 450 milletvekili çıkarmalıyız. Bu, olmazsa olmaz bir mecburiyettir. Seçimlerden sonraki 5 yılı da, onarım ve yeniden inşa dönemi ilan edip hep birlikte oluşturacağımız güçlü bir yönetimle, birlik içinde, köklü reformlar gerçekleştirerek, küllerimizden bir yıldız gibi doğmalıyız.

Bugünden itibaren, Sayın Akşener ve Sayın Kılıçdaroğlu olarak, sizlerden beklentimiz, Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nde tanımladığı liderliği göstererek aşağıdaki adımları atmanızdır:

  1. Hiç zaman kaybetmeden Ata, Emek ve Özgürlük, Millet, Sosyalist Güç Birliği ittifakları ile pazarlık yapmadan, bir şart öne sürmeden Demokrasi Platformu’nu oluşturunuz. Bu ittifaklarda bulunan partilerin yöneticileriyle geçmişte yaşadığınız her olumsuzluğu nefsinizin derinliklerine gömünüz. Aynı yaklaşımı bu ittifaklarda bulunan parti yöneticilerinden de bekliyoruz. Bu konudaki davranışlarımız, sorunları çözme irademiz açısından turnusol kâğıdı işlevi görecektir.
  2. Bu birlikteliğin sağlıklı ve zinde olarak sürdürülebilmesi için, herhangi bir partiye aidiyeti bulunan bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmayınız! Seçimlerden sonraki 5 yıllık sürecin; bütün partilere eşit yakınlıkta, partisiz ve tarafsız, birleştirici nitelikleri olan bir cumhurbaşkanı tarafından koordine edilmesi çok önemlidir. Gerçekleştirilecek reformlarda geniş toplumsal mutabakat sağlanmalı, her siyasi görüşten, dini inançtan, etnik kökenden insanımız bu sürecin içinde ve sürece ait olmalıdır. Cumhurbaşkanı adayının partili olup da rozetini çıkartması yetmez. Çünkü rozet çıkartmakla etrafındaki insanlar, ilişkileri, örgütsel ve kişisel bağları, ideolojisi değişmeyecektir. Sizler de zaten RTE’yi bu açıdan eleştirdiniz ve değişikliğin en önemli gerekçesini ‘cumhurbaşkanının partisiz olması ihtiyacı’ olarak gösterdiniz. Şimdi, savunduğunuzu hayata geçirmek zamanıdır.
  3. Benim bu görevi layıkıyla yerine getirecek kişi olduğumdan hala bir kuşkunuz var ise birkaç televizyon programı düzenleyelim, sizlerin ve diğer parti yöneticilerimizin benimle, geçmişimle, çalışma ilkelerimle, vizyonumla ilgili ve arzu ettiğiniz her konuda soracağınız soruları cevaplayayım.Uygun bulursanız bu programlarda sendika, meslek örgütlerinin temsilcileri, akademisyenler, basın mensupları ve halkımızın her kesiminden insanlarımız da akıllarındaki her soruyu tabusuz ve açık bir şekilde sorsunlar. Böylece hem sizin hem halkımızın içine sinen bir adayı desteklemiş olursunuz.

Bu aşamada sizden istirhamım, adaylığını 6 Temmuz 2020 tarihinde ilk açıklamış kişi olarak benim önümü tıkayacak adımlar atmamanızdır.

Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandığımızda, Demokrasi Platformu’nda yer alan ve %1’den fazla oy almış her partinin ya da ittifakın, oyu oranında söz sahibi olacağı bir Cumhurbaşkanlığı Yönetim Masası kuracak ve ortak üstün akıl oluşturarak ülkemizi birlikte yöneteceğimiz şeffaf bir model uygulayacağım. Bu özgün sistemi uygulamak için ne anayasa değişikliğine ne de bir yasaya ihtiyaç var; çalışma kurallarımızı birlikte belirleyeceğiz. Bu modelin avantajı bir koalisyon olmaması, partilerin önden birbirleriyle protokol vs. yapmak zorunda kalmamaları, gereksiz ve yıpratıcı pazarlıklara zaman harcanmamasıdır. Bu sistemi çok etkili ve verimli, halkımızın gözleri önünde, açık ve hesap verebilir bir şekilde, aldığımız kararların gerekçelerini halkımızla paylaşarak işleteceğiz. Dünyanın en şeffaf, en demokratik, en katılımcı yönetim mekanizmasını kuracağız.

Göreve başlar başlamaz, halkımızın azami katılımını sağlayarak, ileri ve tam demokratik bir anayasa değişikliği çalışmasına başlayacak ve parlamenter sisteme geçiş dahil olmak üzere, tüm sosyal, siyasi, ekonomik ve sistemsel sorunlarımıza çözüm getirecek bir Toplum Sözleşmesi’ni halkımızın gözleri önünde, onlarla tartışarak hazırlayacağız.

Sizlere, fikir vermesi, örnek olması itibariyle, ekte 10 maddelik bir Demokrasi Platformu Bildirgesi taslağı sunuyorum. Tabii ki bu bildirgeyi platformda yer alacak tüm partilerimizle birlikte hazırlayacağız.

Sayın Akşener, Sayın Kılıçdaroğlu;

Bu önerilerimi, belirttiğim ittifaklarda yer alan diğer siyasi partilerimize de iletiyorum ama asıl görevin size düştüğünü tekrar belirtmeliyim. Lütfen liderlik gösteriniz!

Mektubumu bir şiirimle bitirmek istiyorum:

Öyle bir Türkiye kuralım ki,

ölmesin bebeler, kadınlar, gençler

ve gitmesin gözlerden ferler.

 

Öyle bir Türkiye kuralım ki,

olmasın farkı ne Alevi’nin ne Kürt’ün

ne Sünni’nin ne Türk’ün.

 

Öyle bir Türkiye kuralım ki,

rüzgar sakınsın

kiraz çiçeğini üşütmekten,

 

Öyle bir Türkiye kuralım ki,

hicap etsin gençler,

bu ülkeden gitmekten.

 

Saygılarımla,

 

 

Dr. Serdar Savaş

Partisiz ve Birleştirici

Cumhurbaşkanı Adayı

 

DEMOKRASİ PLATFORMU BİLDİRGESİ

(Taslak Doküman)

1) Bizler; ‘Ata’-‘Emek ve Özgürlük’-‘Millet’- ‘Sosyalist Güç Birliği’ ittifaklarında yer alan siyasi partiler ve Partisiz ve Birleştirici Cumhurbaşkanı Adayı Serdar Savaş olarak Demokrasi Platfomu’nu oluşturmak, cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında Yıldız Ülke Türkiye’yi, halkımızla birlikte, Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği hedef olarak, muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmak için Demokrasi Platformu’nda bir araya geldik.

2) Halkımızın tüm siyasi, dini, etnik zenginlikleriyle bir ulus olarak, aziz vatanımızın kara, deniz, hava unsurlarının her karışına sahip çıkarak; insanca, özgürce, refah içinde yaşama ülküsünü paylaşıyoruz.

3) Devletimizin; insan haklarına dayalı, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak, güçler ayrılığının sağlandığı, katılımcı, şeffaf, yöneticilerin hesap verdiği, ileri ve tam demokratik parlamenter bir sistem içerisinde yönetilmesi konusunda kararlıyız.

4) İnsanca yaşamın; her insanın kendisini gerçekleştirmesine destek verildiği, yerkürenin ve canlıların korunduğu, barış için aktif mücadele edilen, adalet ve sosyal adaletin tesis edildiği, bilim ve sanatın önceliklendiği, kalkınmanın insani temellere dayandığı, toplumsal dayanışmanın sağlandığı ve geleceğimizin sürekli yenilenen planlarla hazırlandığı, erdem ve akılla uygulanan süreçlerle mümkün olacağına inanıyoruz.

5) Kalkınmayı, sadece ekonomik zenginleşme olarak görmüyoruz. Kişi başına düşen milli gelirimizi artırırken, gereken yerlerde kamusal müdahalelerle, gelirin toplumda hakkaniyete uygun bir şekilde dağılımını temin edecek, ülkemizin, ekonomik kalkınma yanında insani gelişim ölçeklerinde de dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alacak şekilde politikalar uygulanmasını sağlayacağız.

6) Bizler herhangi bir siyasi pazarlık, milletvekili kotası, partilere bakanlıkların ve bürokratik görevlerin dağıtılması gibi görüşmeler yapmadık, yapmayacağız. Bu platformda bulunan partilerin %1 ve üzerinde oy alanları, tek tek veya ittifak halinde, oluşturulacak Cumhurbaşkanlığı Yönetim Masası’nda oyları oranında temsil edilerek bakanların ve üst düzey görevlilerin atanması dahil olmak üzere tüm konuların kamuoyuna açık bir şekilde tartışılmasına, değerlendirilmesine ve karara varılması süreçlerine katılacaklardır.

7) Cumhurbaşkanı toplumsal uzlaşmaları sağlamak üzere bir koordinatör, bir ombudsman, bir proje yöneticisi gibi iletişimsel demokrasinin araçlarını kullanarak süreç yönetimi yapacaktır.

8) Cumhurbaşkanının göreve başlamasıyla birlikte, 2 yıl kadar sürecek, toplumun tüm kesimlerinin katıldığı, dijital demokrasinin devreye alındığı, açık, şeffaf, tabuların olmadığı bir anayasa değişikliği çalışması yapılacaktır. Bu çalışma; toplumumuzun demokrasiyi anlamak ve içselleştirmek, sorunları özgürce tartışabilmek, karşısındakinin fikrine katılmasa dahi saygı duymak açılarından demokratik bir farkındalık ve olgunlaşma deneyimi olacaktır.

9) Anayasa’nın yeni hali kabul edildikten sonra uyum yasaları ve tamamlayıcı mevzuat hazırlanacaktır.

10) Tüm bu süreçler sonunda; iç barışını sağlamış, ileri ve tam demokrasisini kurmuş, insani ve ekonomik kalkınma yolunda ilerleyen Yıldız Ülke Türkiye’nin uluslararası alanda hak ettiği yeri alması sağlanacaktır.

 

hakkında admin

Tekrar kontrol edin

Dev yatırım…Lale Ev Dışı Tüketim A.Ş Mersin’de açıldı

Mersin’in tanına iş inşalarından Lale Ev Dışı Tüketim A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı Hayri Topçu, Toroslar ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir