Ana Sayfa / MANŞET / Komünist hareket yükselişte mi yoksa krizde mi?

Komünist hareket yükselişte mi yoksa krizde mi?

Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan soL TV’de yayınlanan Bakış programında komünist hareketin gidişatı ve uluslararası gündeme dair soruları yanıtladı. Geçtiğimiz günlerde Küba’da yapılan 22. Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Toplantısı’na katılan ve oradan izlenimlerini aktaran Okuyan, komünist hareketin geride bıraktığımız yıllara göre daha olgunlaştığını, daha devrimcileştiğini gözlemlediğini ifade etti.

Komünist hareketin içerisinde farklılıkların da olduğunu, bu toplantıların her konuda mutabık sonuçlanmadığını söyleyen Okuyan, özellikle Ukrayna Savaşı’na ilişkin çok derin görüş ayrılıkları olduğunu belirtti.

Uluslararası alanda komünist partilerin bir bölümünün dünyada yaşananları sadece bir tehlike ve tehdit olarak gördüğünü, diğer bölümünün ise dünyada yaşanan olumsuzlukları; kriz, savaş ortamı, giderek derinleşen toplumsal adaletsizlikleri bir fırsat olarak da gördüğünü söyledi.

‘Brezilya’da Lula’nın kıtada dengeleri değiştirmekte çok ciddi rolü olacak’

Okuyan, Latin Amerika özellikle son 30 yıldır sürekli devinim halinde olduğunu ve bunun Avrupa’daki iktidar değişikliklerine benzemediğini söyledi. Geçtiğimiz günlerde Brezilya’da yapılan seçimlerde Lula’nın seçilmesinin kıtada ciddi bi rolü olacağını söyleyen Okuyan, ‘Lula da zaten sosyal demokrattır’ diyerek geçiştirilemeyeceğini belirtti. Brezilya’da var olan iki komünist partinin birinin halihazırda Lula’nın koalisyonunun içerisinde olduğunu, diğerininse ikinci turda Lula’yı desteklediği ve bu partilerin sonuçtan memnun oldukları bilgisini verdi.

‘AB solculuğu bitmedi ama sustu’

Komünist Partiler arasındaki bir diğer görüş ayrılığının ise Avrupa Birliği konusunda yaşandığını söyleyen Okuyan, bugün aynı sorunun NATO’ya bakışta devam ettiğini belirtti. Bu sesin neyse ki cılız olduğunu ifade eden TKP Genel Sekreteri, açıklamasına şöyle devam etti:

“Geçmişte Avrupa eksenli düşenen ve hata yapan partiler şimdi belki benzer vahimlikte olmamakla beraber bu sefer Avrasya, Rusya, Çin gibi merkezlerin bakış açısıyla hareket etmeye başladılar. Bu çok tartışıldı bu toplantıda. Bizim de aralarında yer aldığımız birçok parti sınıfsal bir bakış açısını unutmayacağını komünist partilerin, Ukrayna savaşı gibi uluslararası alana yayılmış bir savaşı böyle jeostratejik kavramlarla, ‘NATO yayılmaya çalışıyordu, Rusya kendisini savunuyor’ basitliğiyle ele alamayacağını dile getirdi. Burada sevindirici olan, yapıcı tartışmaların gerçekleşmesiydi.”

Dünya komünist hareketinin en önemli sorununun başat emperyalist ülkelerde komünist partilerin zayıf olması olduğunu söyleyen Okuyan, bu ülkelerin bütün dünyayı talan ederken kendi ülkelerinde işçi sınıfına sus payı verdiğini ve bu nedenle Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya gibi ülkelerde komünist hareketin zayıf olduğunu belirtti.

Ukrayna’da iki komünist parti, iki farklı pozisyon

Ukrayna’da bulunan iki komünist partinin Ukrayna-Rusya arasında devam eden savaşla ilgili konumunu da anlatan Okuyan, “Bir parti ‘Ukrayna’da faşist bir iktidar var, Rusya bu faşist iktidara karşı antifaşist bir mücadele yürütüyor’ diyor. Diğer parti ise ‘Bu iki emperyalist güç arasındaki savaştır, bu savaşta bizim tarafımız Rus ve Ukraynalı işçilerdir’ diyor. Bu iki farklı pozisyon aynı zamanda bu toplantıya katılan partileri de neredeyse eşit miktarda bölüyor. Ama kuşkusuz bu toplantıda kim hangi pozisyonu savunursa savunsun konuya ilişkin daha fazla bilgi edinme fırsatı bulduk. Ama tabii bu biraz da tuhaf bir tablo. Bu kadar önemli bir konuda çok farklı yaklaşımların olduğu bir tablodan söz ediyoruz. Bu doğal. Her önemli konuda böyle olacak. Ne zamana kadar? Dünyada önemli bir devrimci yükseliş olacak, o devrimci yükselişte komünist hareket daha da sadeleşecek ve daha net bir görüntü ortaya çıkaracak.” ifadelerini kullandı.

‘TKP son dönemde dünyada daha çok tanınan bir parti’

Türkiye’nin uluslararası alanda kapladığı yerin artmasına da bağlı olarak TKP’nin uluslararası alanda daha da tanınan bir parti olduğunu dile getiren Okuyan, “Biz AKP Türkiyesi’nin kendisini karşımıza aldık, mücadele ediyoruz. Ama ortada bir gerçek var ki AKP dönemiyle beraber Türkiye’nin uluslararası alandaki rolü çok tartışıldı, bu ayrı bir şey. ABD emperyalizmine de karşıyız ama ABD emperyalizminin dünyada bir rolü var. Bundan bahsediyorum. Türkiye’nin önemi arttı, Türkiye daha çok tartışılıyor, daha çok izleniyor. Ama bundan ibaret değil. TKP dünya komünist partileri içerisinde saygın, yaratıcı, üretken, hızlı gelişen bir parti olarak değerlendiriliyor. Türkiye’yi değiştirme iradesiyle uluslararası alandaki ilişkilerimiz arasında bir örtüşme var. Biz ona bakıyoruz. Yoksa uluslararası alana diplomasi olarak bakmak, bizim böyle bir kaynağımız yok. Yani uluslararası ilişkilere ayıracak kaynağımız yok. Aynı zamanda şunu görüyoruz Almanya’da komünist hareket güçlenirse, Türkiye’den giden milyonlarca kişi var orada, bu bizi de ilgilendirir. Zaten bizim oradaki arkadaşlarımız aynı zamanda Almanya Komünist Partisi için de çalışıyorlar. O yüzden böyle yalıtılmış bir şey yok. Ya da dünyanın güçlü emperyalist ülkelerinde bir komünist hareketin yükselişe geçmesi -mesela ABD’de siyahların polis tarafından öldürülmesi sonrası protestolarda komünist hareket çok güçlendi hızlı bir şekilde, yankı bulmaya başladı. Burayı da etkileyecektir.” ifadelerini kullandı.

‘Küba’da komünist partisinin en güçlü olduğu dönemi yaşıyoruz’

Küba’nın durumuyla ilgili de değerlendirmede bulunan Okuyan, burayla ilgili ise şöyle bir değerlendirmede bulundu:

“Hâlâ insanlığın vicdanı, aklı ve yüreğine hitap ediyor ve çok zor durumda. Küba’da iktidarda komünist partisi var. Bazı geri adımlar attılar ekonomide buna karşın partiyi güçlendirdiler. Küba’da komünist partisinin en güçlü olduğu dönemi yaşıyoruz. Devrimin kadroları yok, devrimin yetiştirdiği kadrolar var şu anda. Sorumluluklarının bilincindeler, devrimciler, ciddiler, yaratıcılar, adanmışlar… ABD Küba’ya dönük müdahaleyle insanlığın eşitlik ve özgürlük arayışını yok etmek istiyor. Küba eşitlik arayışından vazgeçse ABD ablukayı kaldırır. Bağımsızlıktan vazgeçse kaldırır ve soluk alırlar ama ondan sonra biterler. Küba olmaz o artık. Ve sonra tekrar yoksulluk sarmalına girerler. Küba bu direnciyle önemli ve yol arıyorlar. Küba Komünist Partisinin kadroları o kadar üzgünler ki şu anda yaşadıkları ekonomik sıkıntılar nedeniyle ve yol arıyorlar şu anda…”

hakkında admin

Tekrar kontrol edin

Dev yatırım…Lale Ev Dışı Tüketim A.Ş Mersin’de açıldı

Mersin’in tanına iş inşalarından Lale Ev Dışı Tüketim A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı Hayri Topçu, Toroslar ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir